Tutunanlar!
[I]
İnsan bazı günler “Yaşadım.” bazı günler “Öldüm.” der.
Bazı günler “Olmasaydı…” der.
Bazı günler “Çabuk bitse…” bazı günler “Hiç bitmese…” der.
İnsan bu, der işte. Dertlenir, mızmızlanır, kederlenir, büyür, yaşlanır, üzülür, kırılır, kırar, yıpranır, yaşar ve ölür!
Bazı günlerse kışın ortasında fırtınaya tutulsa “güneşli gündü” diyecek kadar huzur bulur.
Bir ayet, bir şarkı, bir aşk, bir felaket, bir ayrılık, bir yolculuk, bir fırtına, bir yağmur tanesi, bir dost insana kendini hatırlatır.
Öyle olur işte. Fırtına durulur, gün güneşli olur, insan kendine gelir.
[II]
Düşüncelerine tutun!
Kendi vicdanının yargıcı,
Kendi günahının tövbekârı ol!
Kendi acının sabredeni,
Kendi sıkıntının ilacı ol
Kendi dertlerinin dermanı ol.
Kendi yalnızlığının dostu,
Kendi cümlelerinin anlamı,
Kendi sessizliğinin sesi ol!
[III]
Kalbine tutun!
Hayatın sana bırakılan sokaklarına, karmaşık duygularını kapıların arkasına kilitleyerek çık!
Bütün yürüyüşlerin, bütün yolların sonu kalbinde bitsin.
En çok da kendine özlem duy!
Aynada gördüğün yüzün, kalbindeki senden başkası olmaması için çaba göster.
Zamanın hayat törpüleyen basamaklarından ömrünün son durağına esenlikle gitmek için -en çok kalbine- kendine tutun!
[IV]
Hayat bilmeli ki aslolan, Hira’dan hayatın merkezine inen cümlelerin oluşturduğu yankıdır.
Hayat bilmeli ki aslolan, ölümün gözlerine yaşarken bakabilmektir.
Hayat bilmeli ki aslolan, kalbinin gerçek sahibine sımsıkı tutunmaktır.
About the Author
1977 Artvin – Şavşat Doğumlu.
Uluslararası İlişkiler Mezunu.
İnsanlık yararına, gönüllü iyilik faaliyetlerinde bulunmak için 35 Ülke dolaştı. Gençlik projeleri yazdı ve yürüttü. Aktif olarak gençlik ve gönüllü aktivitelerin içinde yer aldı. Ayrıca toplum ve gençlik alanında sosyolojik incelemeler kaleme aldı, radyo ve televizyon programları yaptı.
Birçok Stk için gönüllü yönetim süreçleri tasarladı, yönetim süreçlerinin içerisinde yer aldı.
Türk Kızılay gönüllü yönetim sistemi, Genç Kızılay ve Türk Kızılay Kadın gönüllü yapılanmasına öncülük etti.
Türk Kızılay kamplarının içerik ve hedef gurup olarak yeniden yapılanmasını sağlayarak tematik kamp konseptleri geliştirdi.
Gönüllü faaliyetler, gönüllü yönetimi, gönüllü projelerinin yanında ülkelerin, sosyal hayatlarına dair yazdığı kitabı yakında tamamlanmış olacak.
Şimdiye kadar; İzdiham, Ay Vakti, Temrin, Yolcu, Ayraç, Otuzuncu Harf vb. edebiyat ve kültür dergilerinde yazdı, bazılarında yazmaya devam ediyor.
Ulusal ve yerel TV'lerde, radyo istasyonlarında metin yazarı, editör ve danışman olarak görev yaptı.
2005 yılında Hayata Başlık Atamadım isimli günlük denemelerinden oluşan bir kitap yayınladı.
İkinci kitabı Hiç Sesler 2015 yılında okurla buluştu.
Şimdilerde Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi Direktörü olarak Hilalin gölgesinde, insanlık ve iyilik uğruna çalışan insanlık için çaba gösteriyor.
Ara sıra ceplerine çakıl doldurup deniz taşlıyor.
Hayatın kısa, kısadan da kısa olduğunu düşünüyor.
Dahası mı?
Şiir okuyor, kitap okuyor, ayet okuyor, şarkılara eşlik ediyor, ıslık çalıyor, yazıyor ve şükrediyor!
Kaldırım kenarına oturup karıncalarla konuşuyor.
Dünyayı iyiliğin ve vicdan sahibi insanların kurtaracağına olan inancını henüz kaybetmedi.
Biliyor ki; Yapılacak çok iş, gidilecek çok yol, okunacak çok kitap, görülecek çok ülke, el uzatılacak çok yetim, iyileşecek çok yara, insanları kurtarmamız gereken çok savaş, ziyaret edilecek çok dost, yazılacak çok yazı, edilecek çok dua, onarılacak çok kalp, bunlar için çok az zaman var!
Günün birinde bir dostum bana,
-Günler var ki acıdan önceki sabahın şafağını gözlüyor. Dakikalar saati saklıyor akreplerden. Hatır koy aramıza;dualarımızı dinle;umutlarımı götür bakışlarına demişti.
Sabahın Seherinde Simitçinin Sesi Sokağı Sarıyor Sesleniyorum Seviniyor Simitçi.simitçi karnımızı sizin her yazınızda kalbimizi doyuruyor.
Bütün yürüyüşlerin, bütün yolların sonu kalbinde bitsin.Bu yazılarınızın devamı muhakkak olmalı.