Etiket: nurdal durmuş

Kâfidir Eskimesin Kalbimiz

Kuşlara rızkını veren Allah!
Bize de bir ümit ver.
Kaçır bizi ve bu körlükten kurtar.
Uzaklığımızdan bir yakınlık çıkar…
Düşmeyelim. Toparlayalım kendimizi…
Ayet okuyalım, şarkılara eşlik edelim, ıslık çalalım ve karanlığa meydan okuyalım!
Resim yapalım; güneşe, denize, aynaya koşalım ve kendimizi sevelim!
Geçmeyen tek şey, geçmez sandığımız yanılgılar olsun!
Şimdi esirgeyen ve bağışlayan isimlerine kaçalım.
Sen varsın, keder yok olsun.
Hem Sana kavuşana nasıl gam keder vaki olsun!

21 Ocak 2015

Bugün Cumartesi

Bugün Cumartesi Hayatımda önemli sayılabilecek yeni bir şey yok! Ofise geldim ve bir bardak çay eşliğinde Sting’in “Shape of My Heart” şarkısını dinliyorum. Cumartesi çalışmalarından […]

10 Kasım 2014

Bugün Cumartesi [üç]

Elimde eski bir oyuncak: Pinokyo. “Yalan söyleyince burnu uzar” diyen yalancılarınki gibi burnu uzamıyor. Üstelik tahtadan… Bir ceset gibi duruyor avuçlarımda. Bir oyuncağa yakışmayacak kadar […]

8 Kasım 2014

Mevsimlerin Bize Küsmüşlüğü mü Var

Mevsimlerin Bize Küsmüşlüğü mü Var [I] Şimdilerde ben; Geceleri yıldızları seyrettiğim penceremden, her gördüğüm buluta yeni bir nisan ısmarlıyorum kurumuş kalbime yağmurlar yağsın diye. Her […]

5 Eylül 2014

ahh!

Şiir: Gökhan Şimşek ertelenme süresini dolduran bir hayalin geri dönme ihtimali yoktur!

4 Ağustos 2014

Sesimiz “Hiç” Olsa Ne Olur?

O “yaşanmış” olanın hepimize sirayet eden bu duygu aktarımı var. Hiç Sesler’i baştan sona okuyunca, yani Türkiye’de kadın olmaktan, Bosna’ya ve Aliya’ya, Türk Sineması’ndan, siyasete, Rachel Corrie’den hareketle vicdan meselesine ve oruca ve hatta öğretmenlere kadar birçok konuya kendi zihinsel birikiminden bakarken gerek bireysel tarihinin yaşanmışlığı, gerek babasının ve gerekse annesinin yaşanmışlığı üzerinden o bahsettiğim saklı odalarına girip, bizim ile tanış cümleler kuruyor.

“Deneme”, bir şekilde arada kalmış yazma pratiği… Roman, şiir ya da öyküye göre daha geride duran bir alan. Türk edebiyatında deneme yazarı olarak anabileceğimiz isim sayısı çok sınırlı. Nurdal Durmuş bir önceki kitabı Hayata Başlık Atamadım (Ares Kitap. 2005)’dan yeni çalışması Hiç Sesler’e, bu alanın geride duran ismi olarak hep ilgimi çekti. İyi bir denemeci olmasına karşın, “bu işlere” dair mesafesini bilinçli biçimde korudu. Hiç Sesler’de çok sıkı metinler var mesela. “Şairin Son Sığınağı: İntihar”, “Dünya Üç Günlük, Üstelik İki Günü Yaşanmış”, “Siyaset İçin Zarif Bir Dil Aranıyor”, “Türk Sineması Üzerine Mülahazalar”, “Bayram Şehri Terk Etti” gibi birçok yazı…

Nurdal Durmuş için, hayata, kendi otobiyografisini kimi vakit dahil ettiği bir “denenmişlik” katıyor da denebilir.

Ve belki hepimizin adına… Deneyip yanılmadan…

28 Mayıs 2014

Sana Söz Baharlar Gelecek

Mesela “Cumartesilere yüklenen anlamda” aynı şeyi yaşamak:

“Kimse bana böyle ol, böyle yaşa, böyle git, böyle söyle, böyle davran, böyle yürü, böyle sev, böyle bak, böyle gülümse dememeli. En fazla “böyle” nediri bildiğimde öğrettikleri şeyler yönümü tayin edebilir nitelikle olmalı hepsi bu. Büyürken “böyledir”i öğretmeyenlerin büyüyünce “böyle” yapacaksın demesi ne tuhaf!”

5 Nisan 2014