Okumak yazmak ve yaşamak üzerine

Arthur Schopenhauer’in zihinsel körlük yahut kötülüğün temelinde yatan şey, ruh boşluğu, (bönlüğü) olarak tanımladığı hedonizm günümüzde düşünceden, ideoloji, felsefe, sanat ve siyasi estetikten yoksun bir ortamda insan hayatını tüketim kuşatması altına alan en temel hastalıklardan biridir. Hazcılığın yaygınlaşması ve topyekûn hayatı kuşatmasının en temel sebeplerinden biri de hiç şüphesiz modernleşmeyle gelen tüketim ve buna dayalı yeni hayat standartlarını kabullenişimizden kaynaklanmaktadır. Modernizm, tüketim toplumu ve Hedonizm ilişkisi, bir yaşam kuramı olarak en belirgin şekilde özellikle sanayi devrimi sonrası kendini göstermiştir. Batı toplumu da sanayi devrimi sonrası tüketime endekslenmiş, düşünce algısına ve bu yeni yaşam standartlarına kapital müdahaleler yaparak satın alma algısının tanımını; ‘elde edilmek istenen ürünün yararlılığından ya da ihtiyaç olup olmamasından ziyade haz alma (tatmin) ya da sosyal statü kazanma eksenine’ kaydırmıştır.

2 Ağustos 2019

Vardar’ın Mahzun Güzeli Makedonya

Başkent Üsküp girişinde sizi karşılayan soğuk beton binalar, duvarlara yazılmış sloganlar, yüzlerine hüzün çökmüş insanlar, alışveriş merkezlerinin karmaşıklığı, Türkiye’nin 90’lı yıllarını hatırlatıyor.
Brutalizm’in doruklarındaki mimari yapılar şimdinin kasvetini, Osmanlı mimarisi o kasveti yumuşatmak için asaleti temsil ediyor. Şehrin yetmişlerden çıkıp gelen hayalet silueti, o siluete huzur katan Osmanlı mimarisi arasında yol alarak ulaşıyoruz Üsküp’e.

5 Haziran 2019

Kimse Düşlerinin Terkine Uğramadı!

Kimse Düşlerinin Terkine Uğramadı Durum gerçekten ciddi doktor! Nedense benim etrafımda, hayatlarının karnına basıp canlarının acıdığından şikâyetçi, anlaşılmaz trajedilere alışmış ya da alıştırılmış binlerce insan […]

18 Nisan 2019

Yeni Bir Bahar Mümkün müdür?

Aklım ve masam uzun zamandır müthiş bir uyum için­deler. Karmakarışık! Bu duruma o kadar alıştım ki dinlediğim şarkılara, yaz­dığım cümlelere, bakışlarıma bile yansıyan bir dağınıklık­tan […]

2 Nisan 2019

Göğe bakma durağı: Şavşat

Göğe bakma durağı: Şavşat
Şavşat bir şehirden, kasabadan, kent kültüründen adeta yeni bir medeniyete açılan kapıdır. Bu eşsiz doğa, vefalı bir dost gibi kucaklar sizi. İçtendir. Yüzlerine baktığınız her insan tanıdıktır. İlk selamlaşmanız; yıllardır özlemini çektiğiniz değerli bir komşunuzu, akrabanızı, ailenizden birini görmüş hissiyle cevap bulur. İlçenin doğal güzellikleri baştan sona, sizi kendine çağırır. Bir süre içinde bulunduğumuz modern cinnete ara verip, elektriksiz yayla evlerinde yıldızlarla el ele tutuşmak, suları topraktan çıktığı ilk kaynaktan yudumlamak, berrak derelerinde hayal yüzdürmek; caddelerin, sokakların, arabaların, işaret levhalarının hatta yolun bile olmadığı vadilerde özgürce içinize dönme telaşıyla dolarsınız. Bu şirin ilçe bütün yorgunluğunuzu unutturan bir anne gibi şefkatle kucaklar sizi.

10 Mart 2019

kitaplara yapamayacağınız kötülükler!

Kimi maddelerine katılmasamda kitaba verilen değeri görmek açısından oldukça önemli bir bildiri olmuş. Asıl şaşırtıcı olansa evrensel kitap hakları beyannamesinin günümüze, Konstantiniye’den geliyor olması. Kitap […]

26 Ekim 2018