Bir Bayram Düşlemesi…
Küçücük bir hediyeyle bakışları bayram olan çocukların, tebessümleriyle karşılıyoruz bayramı.
Buz tutmuş kalplerimizi onların oyun halkalarının içinde eritiyoruz. Kapı kapı dolaşıp “Bayramınız mübayek olsun bey amca, hanım abla!” diyen çocukluğumuzun özlemiyle bayramlaşıyoruz.
Hasta yataklarında şifa bekleyenlerin, mezarlarında Fatiha bekleyenlerin çaresizliğiyle karşılıyoruz bayramı.
“Ölmeden önce nefislerimizi öldürüp hayatla diriliyor, her halimize şükredip ölümle bayramlaşıyoruz.”
Hapishanede yıllarından ay, aylarından hafta, haftalarından gün, günlerinden saniye eksiltmeye çalışan mahkûmların “Mavidir özgürlüğün rengi çünkü hapishaneden sadece gökyüzü gözükür.” tadındaki hasretleriyle karşılıyoruz bayramı.
“Mavi olma ferahlığında çaresizliği kavrıyor, sınırsız nefes alıp verebilmenin kıymetiyle bayramlaşıyoruz.”
Asker ocağında yârinden mektup, gurbet ellerde baba ocağından haber bekleyenlerin özlemleriyle karşılıyoruz bayramı.
“Unutmayı, unutulmuşluğumuzun içinde unutuyor; unuttuklarımızla bayramlaşıyoruz.”
Darülacezenin, çocuk yuvalarının ya da kaderlerinin koridorlarında terk edilmişlerin, yolunu gözlediklerinden haber almaları kadar heyecanla karşılıyoruz bayramı.
Kırık dökük duygularımızın hıçkırığında, cam kenarlarına başımızı yaslayıp “gelenler ya da geleceklerin veya hiç gelmeyeceklerin” terk edişleriyle bayramlaşıyoruz.
Sofralarında açlık kırıntılarından başka bir şey bulunmayan Somali’de, Darfur’da, Afrika’da ve dünyanın dört bir yanında kaderlerine terk edilmiş çocukların kapılarına bıraktığımız bir lokmacık insanlığımızla karşılıyoruz bayramı.
“İnsanlığımızın açlığını doyurarak yaklaşma ve yakınlaşmayla bayramlaşıyoruz.”
Şefkatli elleri hayatımızın karnını okşayan, içten duaları yolumuza ışık olan vefalı anne-babalarımızın gözledikleri yolumuz kadar özlemle karşılıyoruz bayramı.
“Vefa güneşlerinin sıcaklığında vefasızlıklarımızı eritip hayatımızla bayramlaşıyoruz.”
Beton duvarlı evlerimizin salonlarından, bayramın misk kokulu, coşkulu caddelerine koşturarak karşılıyoruz bayramı.
Unuttuklarımızı, vefasızlıklarımızı, vurdumduymazlıklarımızı, kötülüklerimizi, karamsarlığımızı, terk edişlerimizi, şükürsüzlüğümüzü, kaçışlarımızı, esaretimizi hiçleştirip kendimizle bayramlaşıyoruz.
Tekbirlerimizi, “Tek Bir” olana O’na sunuyoruz.
Nurdal Durmuş
Bir Bayram Düşlemesi
Sosyal medyadan takip etmek için
facebook : http://www.facebook.com/nurdaldurmus
twitter : http://www.twitter.com/nurdaldurmus
instagram : http://www.instagram.com/nurdaldurmus
tumblr : http://nurdaldurmus.tumblr.com
Nurdal Durmuş blog.
Kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir!
eyvallah dostum,işte bu tür yazılar ve hatırlatmalardır ki,bugün pakistan da yaşanan sel felaketiyle iyicene yoksullaşan kardeş pakistan halkına türk insanı bağrını açmış ve vefasını göstermiştir.senin nezdinde cuma namazı sonrası cami kapısında pakistan halkı için toplanan yardımlara akın akın koşan,fitresini,sadakasını ve zekatını hatta daha fazlasını veren yardım sever ve vefakar tüm insanlarımıza sonsuz teşekkür ediyorum.yapılan yardımlarla yüreği yanan o insanlara hele o çocuklara azda olsa bayram ettire bildiysek ne mutlu bizlere.
nurdal abi merhaba.
bu yazı bize bayramların eski tadı kalmadıdiyen bey amcaları ve hanım teyzeleri hatırlattı.Bence BAYRAMLAR AYNI AMA BİZLER DEGİŞTİK GALİBA.Bu nedenle aynı tadı alamıyoruz galiba.Çünkü elimizdekilerin kıymetini bilmiyoruz.Dünyanın öbür ucunda savaşlaa yoklukla mücadele eden insanları unutuyoruz.Unutturuluyoruz.En öemlisi şükür etmeyi unutuyoruz.Rabbim bizleri uyanalardan eylesin.(AMİN)dualarda birleşmek dilegiyle…..
“Kapı kapı dolaşıp bayramınız mübayek olsun bey amca, hanım abla diyen çocukluğumuzun özlemleriyle bayramlaşıyoruz.
“Ölmeden önce nefislerimizi öldürüp hayatla diriliyor, her halimize şükredip ölümle bayramlaşıyoruz.”
“Mavi olma ferahlığında çaresizliği kavrıyor, sınırsız nefes alıp verebilmenin kıymetiyle bayramlaşıyoruz.”
“Unutmayı, unutulmuşluğumuzun içinde unutuyor, unuttuklarımızla bayramlaşıyoruz.”
“İnsanlığımızın açlığını doyurarak, yaklaşma ve yakınlaşmayla bayramlaşıyoruz.”
“Vefa güneşlerinin sıcaklığında vefasızlıklarımızı eritip hayatımızla bayramlaşıyoruz.”
“gelenler ya da geleceklerin veya hiç gelmeyeceklerin” terk edişleriyle bayramlaşıyoruz.
Unuttuklarımızı, vefasızlıklarımızı, vurdumduymazlıklarımızı, kötülüklerimizi, karamsarlığımızı, terk edişlerimizi, şükürsüzlüğümüzü, kaçışlarımızı, esaretimizi bayramda kurban edip kendimizle bayramlaşıyoruz.
Tekbirlerimizi, “Tek Bir” olana O’na sunuyoruz.
dert görmeyesin..huzurlu bayramların olsun…
Bu güzel içten ve yüreğinde sevgi taşıyan insanlarımıza mesaj veren bu cümlelerinden ötürü teşekkür ediyorum.Sizin nezdinizde tüm Hanlı Köylüreni ve sevenlerinin bayramını kutluyor herkese sağlık esenlik ve nice güzel bayramlar diliyorum.Yürekten sevgi ve selamlarımı yolluyorum her dosta,her cana,tüm candostlara.
Bir düşleme mi bu, bir tebrik mi? Ya da unuttuğumuz değerleri hatırda tutmak mı?
Adını ne koyarsanız koyun, insanlığıma atılan bir tokattı bu ifadeler..Utandım sayın yazar..İnsanlığımdan utandım…
Saygıyla selamlıyorum sizi..
Eyvallah…
Nasıl cümleler bunlar sayın yazar!
Siz bunları yazarken nasıl kalem tutuyorsunuz bizede öğretin…
Unuttuklarımızı, vefasızlıklarımızı, vurdumduymazlıklarımızı, kötülüklerimizi, karamsarlığımızı, terk edişlerimizi, şükürsüzlüğümüzü, kaçışlarımızı, esaretimizi bayramda kurban edip kendimizle bayramlaşıyoruz.