
cümleleri yerlere düşürmeden, kirletmeden…
Yeniden Merhaba;
harfleri makyaj odasına sokup süsleyecek kadar becerikli değilim. ya da becerikli olsam bile şu anki ruh halimin çirkinleştireceği cümleler kendilerini hemen ele vereceklerdir. acemi yazarlar gibi uzun ve anlaşılmaz cümleler yerine sadece “bismillah” diyerek başlamak istiyorum. her şeye ve hiçbir şeye canımızı sıkmadan, birlikte gülümseyerek ve sevinerek ya da hüzünlenerek yeni baharların kapısını aralamak dileğimle…
Herkesin hayatı başka renktir. Ve herkesin duyguları başka durur hayat ağacında.
Kimi kuru bir yaprağa, kimi kurak bir mevsime, kimi bahara, kimi bahçeye, kimi ateşe benzer.
Sair Zamanlar programında ve kaleme aldığımız cümlelerde dudaklarımızdan ve kalemimizden kapınızı yokladığımız zaman aralıklarına boş bir hayat kırıntısı dökülmesin diye kaygılanıyoruz.
renklerinizi soldurmadan dillendirmek, onları satırlarda renklendirmek, siyah mikrofonlardan ve beyaz sayfalardan hayatımızın kalbine lekesiz cümleler savurmak için emek harcıyoruz. Kelimelerimizin huzurunu kaçırıp cümleler kurgulatmaya yanaşmayan harflerin bizi geceler boyu uykusuz ve aç bırakacak kadar cimri olabilmeleri gerçeği ürkütücü olsada “kaybetmeyi umursamayarak kazanmayı beceriyoruz”.
Ve hep birlikte, bize meydan okuyan bütün karanlıklara
“hayır ve hoşçakal” diye haykırıyoruz.
Hoşçakal hüzün.
Bıkmışlık, anlamsızlık, inançsızlık, vurdumduymazlık, umursamazlık.
Hoşçakal kaybetmek, karanlık, girdap, boşluk, işe yaramazlık.
Hoşçakal unutulmak, unutmak, vefasızlık, uzaklık.
Hoşçakal gitmeler, kendinden kaçmalar, kalbine yabancılaşmalar.
Merhaba Sen+Ben=Biz ve Hayat.
About the Author
1977 Artvin – Şavşat Doğumlu.
Uluslararası İlişkiler Mezunu.
İnsanlık yararına, gönüllü iyilik faaliyetlerinde bulunmak için 35 Ülke dolaştı. Gençlik projeleri yazdı ve yürüttü. Aktif olarak gençlik ve gönüllü aktivitelerin içinde yer aldı. Ayrıca toplum ve gençlik alanında sosyolojik incelemeler kaleme aldı, radyo ve televizyon programları yaptı.
Birçok Stk için gönüllü yönetim süreçleri tasarladı, yönetim süreçlerinin içerisinde yer aldı.
Türk Kızılay gönüllü yönetim sistemi, Genç Kızılay ve Türk Kızılay Kadın gönüllü yapılanmasına öncülük etti.
Türk Kızılay kamplarının içerik ve hedef gurup olarak yeniden yapılanmasını sağlayarak tematik kamp konseptleri geliştirdi.
Gönüllü faaliyetler, gönüllü yönetimi, gönüllü projelerinin yanında ülkelerin, sosyal hayatlarına dair yazdığı kitabı yakında tamamlanmış olacak.
Şimdiye kadar; İzdiham, Ay Vakti, Temrin, Yolcu, Ayraç, Otuzuncu Harf vb. edebiyat ve kültür dergilerinde yazdı, bazılarında yazmaya devam ediyor.
Ulusal ve yerel TV'lerde, radyo istasyonlarında metin yazarı, editör ve danışman olarak görev yaptı.
2005 yılında Hayata Başlık Atamadım isimli günlük denemelerinden oluşan bir kitap yayınladı.
İkinci kitabı Hiç Sesler 2015 yılında okurla buluştu.
Şimdilerde Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi Direktörü olarak Hilalin gölgesinde, insanlık ve iyilik uğruna çalışan insanlık için çaba gösteriyor.
Ara sıra ceplerine çakıl doldurup deniz taşlıyor.
Hayatın kısa, kısadan da kısa olduğunu düşünüyor.
Dahası mı?
Şiir okuyor, kitap okuyor, ayet okuyor, şarkılara eşlik ediyor, ıslık çalıyor, yazıyor ve şükrediyor!
Kaldırım kenarına oturup karıncalarla konuşuyor.
Dünyayı iyiliğin ve vicdan sahibi insanların kurtaracağına olan inancını henüz kaybetmedi.
Biliyor ki; Yapılacak çok iş, gidilecek çok yol, okunacak çok kitap, görülecek çok ülke, el uzatılacak çok yetim, iyileşecek çok yara, insanları kurtarmamız gereken çok savaş, ziyaret edilecek çok dost, yazılacak çok yazı, edilecek çok dua, onarılacak çok kalp, bunlar için çok az zaman var!
‘kısaca bir yerlerden başlamak tüm güzelliklere, geç kalmadan’ …. ta ötelerdeki zamanların sair yanlarından hâlâ duyduğum bu sesle çelişkisiz bir hayat sürdüğün için teşekkürler sair adam…. Yollara vurgunluğumun bir müddet mola verdiği noktada böyle bir durakta konaklamak ne iyi geldi…hoş, biz buraların ev sahibesi bildik kendimizi hep 😉
Her dem yeniden hayırlı olsun:)