Başkalarının Hınçları!
Aklınız durgundur.
Oturup “hayat güzeldir” diye yazmak gelir içinizden.
Gerçekleşmesini diledikleriniz için “Allah büyüktür.”
Belki “geçecek, her şey geçecek” diye yazmak,
Şiir yazmak,
Bir arkadaşınıza mektup yazmak belki de…
…
Belki radyo dinlemek geliyordur içinizden,
Belki sevdiğiniz bir şarkıya eşlik etmek,
Islık çalmak belki…
Ya da şiir okumak, deniz taşlamak, çizgi film izlemek, resim yapmak türünden şeyler.
…
Sosyoloji okumak istersiniz belki;
Edebiyat, psikoloji, felsefe, sanat tarihi…
Sevdiğiniz bir yazarın kitabını…
Gazeteden bir köşe yazısı…
…
Alıp başınızı gitmek istersiniz belki;
Uzaklara, bir arkadaşınızın yanına,
Annenize,
Bilmediğiniz bir şehre…
Okula, camiye, kırlara, ilk gençliğinize, çocukluğunuza
…
Hep yaşamak istersiniz ama
Hiç ölmek istemezsiniz.
Kimse ölsün istemezsiniz.
Her şey geçsin, kötü günler geçsin istersiniz.
…
Gazeteler “bugün hiç kötü haber yok!” diye manşet atsın istersiniz.
Haber bültenleri “bugün hep güzel haberler vereceğiz” diye söze başlasın.
Hayat, her gün bayram olsun istersiniz.
Ama olmaz işte!
“Ölüm, savaş, işgal, ekonomik çıkar, müdahale, ırkçılık, yokluk, esaret, terör” kelimeleri önce kaleminizi kirletir.
Sonra mevsimlerinizi, şiirinizi, aklınızı, hayallerinizi, bildiklerinizi, umutlarınızı, yaşama isteğinizi kullanılamaz hale getirir.
…
Bir haber duyar telefona sarılır ve sevdiklerinizi ararsınız.
“Çok şükür iyisin!” dersiniz.
Ya iyi olmayanlar1, ya tanımadığınız ölümler…
İşte onlar var ya, o ölümler,
Önce duru aklınızı vururlar.
Yaşama kaynağınız olan her şeyi…
Sonra şiirinizi, şarkılarınızı ve dualarınızı unuttururlar.
[Hiç Sesler, Nurdal Durmuş 2013 AZ Kitap]
Nurdal Durmuş Sosyal Medya Hesapları.
Takip Etmek İçin;
About the Author
1977 Artvin – Şavşat Doğumlu.
Uluslararası İlişkiler Mezunu.
İnsanlık yararına, gönüllü iyilik faaliyetlerinde bulunmak için 35 Ülke dolaştı. Gençlik projeleri yazdı ve yürüttü. Aktif olarak gençlik ve gönüllü aktivitelerin içinde yer aldı. Ayrıca toplum ve gençlik alanında sosyolojik incelemeler kaleme aldı, radyo ve televizyon programları yaptı.
Birçok Stk için gönüllü yönetim süreçleri tasarladı, yönetim süreçlerinin içerisinde yer aldı.
Türk Kızılay gönüllü yönetim sistemi, Genç Kızılay ve Türk Kızılay Kadın gönüllü yapılanmasına öncülük etti.
Türk Kızılay kamplarının içerik ve hedef gurup olarak yeniden yapılanmasını sağlayarak tematik kamp konseptleri geliştirdi.
Gönüllü faaliyetler, gönüllü yönetimi, gönüllü projelerinin yanında ülkelerin, sosyal hayatlarına dair yazdığı kitabı yakında tamamlanmış olacak.
Şimdiye kadar; İzdiham, Ay Vakti, Temrin, Yolcu, Ayraç, Otuzuncu Harf vb. edebiyat ve kültür dergilerinde yazdı, bazılarında yazmaya devam ediyor.
Ulusal ve yerel TV'lerde, radyo istasyonlarında metin yazarı, editör ve danışman olarak görev yaptı.
2005 yılında Hayata Başlık Atamadım isimli günlük denemelerinden oluşan bir kitap yayınladı.
İkinci kitabı Hiç Sesler 2015 yılında okurla buluştu.
Şimdilerde Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi Direktörü olarak Hilalin gölgesinde, insanlık ve iyilik uğruna çalışan insanlık için çaba gösteriyor.
Ara sıra ceplerine çakıl doldurup deniz taşlıyor.
Hayatın kısa, kısadan da kısa olduğunu düşünüyor.
Dahası mı?
Şiir okuyor, kitap okuyor, ayet okuyor, şarkılara eşlik ediyor, ıslık çalıyor, yazıyor ve şükrediyor!
Kaldırım kenarına oturup karıncalarla konuşuyor.
Dünyayı iyiliğin ve vicdan sahibi insanların kurtaracağına olan inancını henüz kaybetmedi.
Biliyor ki; Yapılacak çok iş, gidilecek çok yol, okunacak çok kitap, görülecek çok ülke, el uzatılacak çok yetim, iyileşecek çok yara, insanları kurtarmamız gereken çok savaş, ziyaret edilecek çok dost, yazılacak çok yazı, edilecek çok dua, onarılacak çok kalp, bunlar için çok az zaman var!