Yazar: Nurdal Durmuş

1977 Artvin – Şavşat Doğumlu. Uluslararası İlişkiler Mezunu. İnsanlık yararına, gönüllü iyilik faaliyetlerinde bulunmak için 35 Ülke dolaştı. Gençlik projeleri yazdı ve yürüttü. Aktif olarak gençlik ve gönüllü aktivitelerin içinde yer aldı. Ayrıca toplum ve gençlik alanında sosyolojik incelemeler kaleme aldı, radyo ve televizyon programları yaptı. Birçok Stk için gönüllü yönetim süreçleri tasarladı, yönetim süreçlerinin içerisinde yer aldı. Türk Kızılay gönüllü yönetim sistemi, Genç Kızılay ve Türk Kızılay Kadın gönüllü yapılanmasına öncülük etti. Türk Kızılay kamplarının içerik ve hedef gurup olarak yeniden yapılanmasını sağlayarak tematik kamp konseptleri geliştirdi. Gönüllü faaliyetler, gönüllü yönetimi, gönüllü projelerinin yanında ülkelerin, sosyal hayatlarına dair yazdığı kitabı yakında tamamlanmış olacak. Şimdiye kadar; İzdiham, Ay Vakti, Temrin, Yolcu, Ayraç, Otuzuncu Harf vb. edebiyat ve kültür dergilerinde yazdı, bazılarında yazmaya devam ediyor. Ulusal ve yerel TV'lerde, radyo istasyonlarında metin yazarı, editör ve danışman olarak görev yaptı. 2005 yılında Hayata Başlık Atamadım isimli günlük denemelerinden oluşan bir kitap yayınladı. İkinci kitabı Hiç Sesler 2015 yılında okurla buluştu. Şimdilerde Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi Direktörü olarak Hilalin gölgesinde, insanlık ve iyilik uğruna çalışan insanlık için çaba gösteriyor. Ara sıra ceplerine çakıl doldurup deniz taşlıyor. Hayatın kısa, kısadan da kısa olduğunu düşünüyor. Dahası mı? Şiir okuyor, kitap okuyor, ayet okuyor, şarkılara eşlik ediyor, ıslık çalıyor, yazıyor ve şükrediyor! Kaldırım kenarına oturup karıncalarla konuşuyor. Dünyayı iyiliğin ve vicdan sahibi insanların kurtaracağına olan inancını henüz kaybetmedi. Biliyor ki; Yapılacak çok iş, gidilecek çok yol, okunacak çok kitap, görülecek çok ülke, el uzatılacak çok yetim, iyileşecek çok yara, insanları kurtarmamız gereken çok savaş, ziyaret edilecek çok dost, yazılacak çok yazı, edilecek çok dua, onarılacak çok kalp, bunlar için çok az zaman var!

Bir Adam Son Bahar!

Bir Adam Son Bahar! Adı, hazandır, hüzündür =Yalnızlaştırır / Nurdal… ile godotniyeyoksun İşte böyledir hazan Güzeldir ama nazlıdır Çirkindir ama sevimlidir Solgundur ama sadedir Üşütür […]

6 Eylül 2010

Edebiyata Karşı Tezler!

Edebiyata Karşı Tezler! Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi? Kuran-ı Kerim » 225-226 / ŞUARÂ Edebiyata Karşı Tezler! […]

31 Ağustos 2010

Adımlar, Ayrılık, Son Perde…

(I) Sabah… Güneşin uyandığı vakitler. Çöpçüler güneşle birlikte geceyi süpürüyor sokaklardan. Uykulu gözleriyle şehre iniyor insan. Apartman kapılarından sayısız kaygılar düşüyor hayata. Caddeler… Sokaklar… Arabalar… […]

18 Ağustos 2010

Unutulmaması Gerekenler Hatırlatılmaz!

Burada Kalelerine bayrak diktiğimiz bütün surlarda, Yollarına güller döktüğümüz bütün şehirlerde, Evlerde, sokaklarda, kentlerde, Hayatın ortasında, ölümün kıyısında. Burada Bir iftar sofrasının tebessüme dönüştüğü bütün […]

16 Ağustos 2010

İsrail’e Bir Taş, Gazze’ye Bir Dua Gönder!

Ellerini aç, gözlerini kapat, değiştir boyutunu! İsrail’e bir taş, Gazze’ye bir dua gönder! Maskeli baloların gösterişli hayat sahnesinde kalbinden kanlar damlayan insanların ellerinden tut! Allah’ım […]

1 Haziran 2010

Sair Zamanlar’a Veda.

Sair Zamanlar’a Veda… eğer bir gün susarsam, bu artık söylenecek hiçbir şey kalmadığı içindir, her şey söylenmiş, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile! Beckett. Kuruluşundan bugüne, […]

17 Mayıs 2010

Sezai Karakoç Gün Doğmadan Belgeseli

Sezai Karakoç Gün Doğmadan Belgeseli Sezai Karakoç’un Hayatı “Gün Doğmadan” İle Belgesel Oldu. (I) Sezai Karakoç belgeselinin diriliş heyecanını kuşanarak Taksim’e doğru yola çıktık. Karmaşık […]

17 Ocak 2010

Satranç Dersleri İlhami Çiçek

Satranç Dersleri İlhami Çiçek İlhami Çiçek, Hayatı ve Şiirleri 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi sırasında büyük babası, ailesi ile birlikte Kafkasya’dan Erzurum’un Oltu iline göç eder. İlhami […]

3 Kasım 2009

başlarken…

cümleleri yerlere düşürmeden, kirletmeden… Yeniden Merhaba; harfleri makyaj odasına sokup süsleyecek kadar becerikli değilim. ya da becerikli olsam bile şu anki ruh halimin çirkinleştireceği cümleler […]

23 Ekim 2009